datça palamutbükü pazarı hangi gün

Gençlercesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Danteller el işlemeli örtüler, kumaşlar, kenarı oyalı tülbentler ve daha pek çok el ürününü pazarlarda ya da belediyenin kurduğu Yerel Ürünler Teşhir Merkezi ’nde bulabilirsiniz. Bunların dışında el dokuması ürünler, giyim ve tekstil ürünleri, dekoratif el sanatları ürünlerini de Kızılcahamam’daki tezgâhlarda MuğlaPalamutbükü Semt Pazarında mevsim sebze ve meyvelerinin yanı sıra sera üretimi sebzeler bulunmaktadır. Haziran ayında Muğla Palamutbükü Semt Pazarı Pazarı'nda hangi sebze ve meyveler satılmaktadır? Haziran ayında sebze olacak en çok pazarda Patates, fasulye, bakla, bezelye, kabak, patlıcan, sivri biber, domates Aydın bey merhaba, göndermiş olduğunuz foto röportaj ile ben de Datça pazarında şöyle bir gezindim. Yöresel yetişen sebze ve meyvelerin tadına baktım. Zatinur ve Fatma bacılarla sohbet ettim. Doyumsuz anlatımınız ile Datçayı görmesem de,görmüş kadar oldum ve büyük keyif aldım. Site De Rencontre Pour Gitan Gratuit. Ana Sayfa Bilgiler Harita Puanlama Yorumlar İletişim AdresYAKA MH, PALAMUTBÜKÜ SK , DATÇA, MUĞLA Öneriler Geleneksel yöntemlerle hazırlanan, katkısız ve doğal köy ürünleri ile hizmetinizde. Ürünleri inceleme ve sipariş vermek için adresini ziyaret edebilirsiniz. Puan Ver Bu pazara ait aşağıdaki kategoriler için puanlama yapabilirsiniz İletişim Öneri, şikayetleriniz ve katkıda bulunmak için iletişim kurabilirsiniz 2016 - 2018 © Pazar Neredee Muğla’nın sakin ve doğal güzellikleriyle ünlü Datça ilçesi Ege ve Akdeniz’in birleşim noktasında yer bakımından Dünya’nın ikinci, Türkiye’nin en zengin bölgesidir. Ünlü tarihçi Strabon’un bu konuda meşhur bir sözü vardır“Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası’na bırakır.”Datça nasıl bir yer?Datça, coğrafi bölge olarak Ege Bölgesi yer alıyor. Dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Datça Yarımadası’nın en yüksek noktalarını Bozdağ 1174, Kalecik Dağı 881, Karadağ 786, Emecik Dağı 704, Yarık Dağı 615 oluşturur. Arazinin % 66’sı orman alanı, %18’i seyrek çalılık ve kayalık olup sadece % 16’sı tarım alanıdır. Kızlan Ovası, Burgaz Düzlüğü, Reşadiye Ovası ile kıyı düzlüklerinin en önemlilerinden olan Karaköy, Palamutbükü ve Mesudiye, ilçenin 446 km² olan yarımadanın 235 km’lik sahil şeridi, büyüklü küçüklü 52 koyla dantel gibi bezenmiştir. Marmaris ile Datça sınırını oluşturan Balıkaşıran’da Datça’ya 64 km kuzey ve güney kıyıları arasıdaki kara genişliği, 1 km’ye kadar inerken yarımadanın en geniş yeri 17 km’ tipik bir Akdeniz iklimi’ne sahiptir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Üç tarafı denizle çevrili yarımadada yazın esen serin kuzey rüzgarları, kavurucu sıcakları yok eder. Nem oranı ortalama %58 olan Datça’da yılın 300 günü güneşli Yarımadası, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş olması dolayısıyla bozulmamış doğası, 235 kilometrelik sahil şeridi ve 52 koyu, zengin flora ve faunası, Knidos Antik Kenti ile gelecekte bölgenin en önemli turizm merkezlerinden birisi olmaya adaydır. Datça’nın birçok mavi bayraklı plajı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; Aktur Tatil Sitesi Plajı, Aktur Kamping Plajı, Karaincir Plajı, Hastanealtı Plajı, Periliköşk Plajı, Billurkent Plajı olarak turizmi ve su sporlarıÇevre turizmi açısından geniş olanaklar mevcut olup, Bodrum ve Fethiye arasında yoğunlaşan Türkiye yat turizminin odaklandığı bir yer olarak önem taşır. Öte yandan yörelerimizde tatillerini geçiren yerli ve yabancı turistler için trekking, sörf, yelken gibi doğa ve su sporlarının yapılabileceği ideal ortamlara sahiptir. Sürekli esen rüzgarı ile nemin hissedilmediği tatil imkânını sağlaması ve bol oksijeni dolayısıyla sağlık turizmi için de ideal bir ilçenin ekonomik hayatında, ilçenin 1970 yılında öncelikli turizm bölgesi ilan edilmesiyle hızla önem kazanmış ve halkın önemli bir gelir kaynağı olmaya başlamıştır. Bu olguya paralel olarak, ilçede konaklama imkânını arttıran tesislerin sayısının yıldan yıla hızla arttığı gözlenmektedir. Datça Yarımadası, Bodrum ve Marmaris’ten “Mavi Yolculuk” düzenleyen tekneler için oldukça önemli bir güzergah Limanı’na giriş-çıkış yapan tekneler arasında, Ege Adaları’ndan gelen tekne ve yatlar önemli bir yer tutar. Yunan adalarından, özellikle Rodos ve Sİmi Sömbeki adalarından, ilçeye Cumartesi günleri teknelerle alışverişe gelen Yunanlılar, ilçeye döviz girdisi sağlamaktadırlar. Turizm sezonu dışında sürdürülen inşaat çalışmaları, kış aylarında tarımın yanında ekonomik hayatı canlı ekonomisiGeleneksel yöntemlerin hakim olduğu tarımsal etkinlikler ilçe ekonomisinin temelini oluşturur. Bu sektördeki girdi; temel ürünler olan badem, zeytinyağı ve güz domatesinden sağlanmakla beraber ilçede narenciye, incir ve üzüm gibi çeşitli meyve türleri ve çok az miktarda da serada turfanda sebze üretilmektedir. İlçedeki bir diğer önemli ekonomik kaynak da arıcılıktır. Üretimi yapılan iç/çağla badem, domates ve balın önemli bir bölümü dışarıya satılırken, üretilen zeytin ve zeytinyağının büyük bir bölümü çiftçinin kendi ihtiyacını karşılamakta, çok az bir bölümünün tescilli nurlu bademiTarım ürünleri arasında en eskisi ve önemlisi bademdir. Datça yöresinde yetişen badem türleriAcı badem Acıpayam, Prunus dulcisNurlu bademTatlı badem Dulcis20 yıl öncesine kadar ilçenin ekonomik hayatı tamamen tarıma dayalı iken, ulaşım olanaklarının artması ile ilçenin ekonomisi değişerek gelişmiş, tarımın yanında turizm de geçim kaynakları arasında girmiştir. Zeytinyağı üretilen imalathaneler dışında ilçede sanayi tesisi bağlı 11 mahallesi bulunmaktadır. Datça’nın köyleri yerel ağızda Betçe genel adıyla adlandırılmaktadır. Yaz aylarında yazlıkçı ve yerli turistlerin gelmesiyle birlikte nüfusun mevsimsel olarak 50 bin civarına yükseldiği tahmin önemli tarihi eserlerHızırşah mahallesinde Selçuklular’dan kalma bir cami ve seramik atölyelerinin kalıntıları; Reşadiye Mahallesi’nde Mehmet Ali Ağa Konağı ile Reşadiye Camii ve Emecik mahallesinde tapınak kalıntıları tarihten günümüze kalan bazı Antik TiyatrosuKnidosKnidos çok önemli bir ticaret merkezi olduğu kadar bir kültür ve sanat merkeziydi. Dönemin en ünlü heykeltıraşları arasında yeralan Praxiteles’in yaptığı Knidos Aphrodite Tapınağı’nda bulunan Knidos Afroditi çok önemli bir sanat yapıtıdır. İon kentlerinin de katılımıyla düzenlenen dinî festivallerde sanatçılar hep Aphrodite’i ön planda tutmuşlardır. Gezegenlerin hep aynı yörüngede hareket eden yuvarlak cisimler olduğunu bulan ünlü astronom, matematikçi ve filozof Eudoxus, en iyi yontulmuş Çıplak Afrodit Heykeli’ni yapan heykeltıraş Praxiteles, Skopas, Bryaxis ve dünyanın yedi harikasından biri olan Mısır’daki İskenderiye Feneri’nin mimarı Sastratos, Knidos’da yaşamışlardır. Afrodit heykelinin kaidesi, 8000 kişilik tiyatro, güneş saati ve Demeter Mabedi gibi bası eserler, Knidos antik kentinin önemli kalıntılarındandır. Antik çağda çok ünlü olan, insanların onu görmek için çok uzaklardan geldiği Afrodit heykeli bugüne kadar Antik Kenti kalıntılarıDatça – Palamutbüküİnsanın ömrüne ömür katacak bir yer Palamutbükü…Palamutbükü Datça merkeze 25 km mesafede , Datça Yarımadasının Akdenize bakan kısmında, Üç güzeller diye de anılan Hayıtbükü , Ovabükü , Palamutbükü koyların sonuncusu , maviyle yeşilin kucaklaştığı bir turistik merkez. Arabanız yoksa Palamutbükü’ne minibüslerle pırıl parlayan plajları, koyları , yeşilin bir çok tonunu göreceğiniz zeytin, badem ve çam ağaçları ile bir doğa harikası. Burası antik çağda limanı ve verimli arazileri ile Knidosun önemli bir yerleşim yeriydi. Günümüzde de Datça’nın turizm alanında parlayan gürültüsünden uzak, sakin, huzurlu bir tatil arayanlar için ideal bir yer. Pek çok antik ve doğal güzelliklere yakınlığı da ayrı bir Datça’nın en büyük koylarından, dolayısıyla uzun bir sahili var, sahili bazı kısımlarda kum, bazı kısımlarda yassı çakıllı. Palamutbükü’ne gelen ziyaretçiler tertemiz denizini sahilinin üzerinde lokantalar, çay bahçeleri, barlar bulunmakta. Hepsinin önünden denize girebiliyorsunuz. Kıyı boyunca bu işletmelerin masaları, şezlongları bu kadar sevilmesinde insanının da büyük rolü var, misafirperver sıcak kanlı insanlar, turistik tesislerin ve işletmelerin birçoğu aile – Simi AdasıSimi Adası SömbekiEge ile Akdeniz’in kesiştiği bölgede bulunan Simi Sömbeki, küçücük ama bir o kadar şirin Yunan adası . Simi, Türkçede Sömbeki ismiyle tanınıyor. 1700’lü yıllarda Oniki Ada’nın en zengin 3. adasıymış, Adanın geçim kaynağı Sünger avcılığı ve gemi yapımıymış .Rodosun kuzeyindeki Simi Datça’ya 8 km nüfusu yaklaşık 2 bin 500 olan Simi adası, geçimini ağırlıklı olarak turizm, balıkçılık ve ticaretle sağlıyor. Ulaşım açısından diğer Yunan adaları’na göre ana güzergah dışında kaldığından yoğun bir turist kalabalığı ile karşılaşılmıyor. Bu özelliği ile doğallığından uzaklaşmayan adaya ilgi her yıl giderek Adası Sömbeki Ulaşım – Simi adasına nasıl gidilir ?Simi Adasına gitmek için iki seçenek var . Bodrum – Simi feribotları ve Datça-Simi feribotları. Türkiye’den en sık ve en düzenli sefer yapılan nokta Datça. Datça – Simi arası mesafe feribot ile 50 dakika Bodrum’a feribotla ulaşımBodrum-Datça Feribot seferleri ile 230 kilometrelik ortalama 4 saatte gidilen karayolu mesafesi, deniz mili uzunluğundaki feribot yolculuğu ile 1 saat 45 dakikada Antik Kenti ve Datça’nın tarihiKnidos Hippodamos’un ızgara plan düzenine göre yapılanmıştır. Doğu-batı doğrultusunda birbirine paralel dört geniş cadde, kuzey-güney doğrultusundaki bir cadde ile dik açılı olarak kesişmiştir. Arazi konumuna uygun bir biçimde cadde ve sokaklar bazen merdivenle, bazen de dik olarak birbirlerini kesmişlerdir. Kuzey-güney doğrultusundaki ilk caddenin batısında agorası yer alır. Sonraki devirlerde askeri limanın kuzeyindeki agoranın her iki tarafına, antik taşlardan yararlanılarak büyük bir kilise doğru, Dor Hexaopisi’ne bağlı kentlerin her dört yılda bir festival düzenledikleri Apollon Karneisos Tapınağı’na ulaşılır. Dor üslubundaki tapınağın kuzeyinde yapılan kazılarda dikdörtgen planlı bir sunak bulunmuştur. Sunağın yeraldığı terasın arkasında ise Helenistik duvar işçiliğinin örneği olan başka bir teras daha bulunmaktadır. Oturma kademelerini anımsatan basamakların da bulunduğu alanda 1972 yılında bir tapınak kalıntısı dönemde Knidos, şarap ihraç eden önemli merkezlerden 450 yılında Polynotos’un yaptığı duvar resimleri çok göre Spartalılar, Knidos’u bir koloni kenti olarak kabul zamanla güçlenmişler, Fenikeliler sayesinde denizcilikte çok ilerlemişler, tersaneler Lidyalıların saldırılarına karşı korunmak için Reşadiye Yarımadası’nı karadan ayırmaya çalışmışlardır. Daha sonradan kazdıkça kaya çıkmıştır ve bu kayaların sertliğinden dolayı kazıları yavaşlamıştır. Bu olayın üstüne Pers saldırıları başlayınca tamamlayamamışlardır. Bu saldırılar sırasında Persler kente zarar daha sonra Büyük İskender’e boyun eğmişlerdir. Fakat bu dönemle ilgili pek ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Roma İmparatorluğu ile Seleukos Krallığı arasındaki savaşta Roma’nın tarafını tutmuş, Bergama Krallığı’na dönemiKent, Bizans İmparatorluğu döneminde silik bir yerleşim haline gelse de, bu dönemde bir süre için piskoposluk merkezi olarak kullanılmıştır. Bizans’ın ilerleyen dönemlerinde ise bir yandan depremler, diğer yanda korsan saldırıları ile güçsüz kalan kent MS 7. yüzyılda tümüyle terk edilmiş; yarımada nüfusu ise binlere egemenliğiYarımada, 13. yüzyılda Menteşe Beyliği’ne bağlanmış; 15. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmış ve adı Datça Osmanlı padişahlarından Sultan Reşat döneminde Datça adı Reşadiye olmuş, Cumhuriyet’le beraber ise tekrar Datça’ya dönüştürülmüştür. 1928 yılında ilçe olan Datça’nın ilk merkezi Reşadiye Mahallesi olmuş, 1947’de ise bugünkü yeri olan İskele Mahallesi’ne taşınmıştır. Datça Yarımadası bazı haritalarda hala “Reşadiye Yarımadası” olarak tarihini aydınlatmak amacıyla ilk kazılar, İngiliz Charles Newton tarafından 1856-1858 yılları arasında galerisi için tıklayınBu sayfaya reklam / tanıtım / backlink vermek için iletişim datcaparla Palamutbükü uzun bir kumsala sahiptir. Palamutbükü’nün nerede olduğunu, Palamutbükü’ne nasıl gidilebileceğini ve buranın hangi özelliklere sahip olduğunu merak ediyorsanız bu konu hakkında sizin için araştırma yaptık. Palamutbükü Muğla'nın en önemli olan ve en bilinen bölgelerinden bir tanesi olmaktadır. Tatilciler bu alan içerisinde keyifli vakit geçirerek tatil deneyimleri yaşamaktadır. Bu koyda çok sayıda gezilecek yer bulunmaktadır. Palamutbükü’ne Nasıl Gidilir? Datça’nın merkezine yaklaşık olarak 30 kilometre uzaklıkta yer alan Palamutbükü ilçesi, Marmaris’e yetmiş iki kilometre, Bodrum Havalimanı’na doksan kilometre, Dalaman Havalimanı’na yüz elli beş kilometre, İzmir’e üç yüz elli kilometre, Ankara’ya sekiz yüz yirmi kilometre ve İstanbul’a ise dokuz yüz elli kilometre mesafede bulunmaktadır. Palamutbükü’ne en yakın olan havaalanları Milas-Bodrum Havalimanı ile beraber Dalaman Havalimanı olmaktadır. Bodrum’dan kalkan feribotlar aracılığı ile Datça ve Bodrum arasında özel olan araçlar ile feribotla seyahat edebilmek mümkün olmaktadır. Palamutbükü’ne Kara Yolu İle Ulaşım Nasıldır? Palamutbükü’ne karayolu ulaşım sağlayabilmek için ilk olarak Datça’ya gelip buradan da koya ulaşmak gerekmektedir. Şahsi araç ile birlikte İstanbul’dan yaklaşık olarak on üç saat civarında, Yalova, Bursa, Susurluk, Salihli, Nazilli, Muğla ve son olarak da Marmaris üzerinden Datça’ya ulaşmak mümkündür. Ankara’dan ise Afyon'dab başlayarak Denizli, Muğla ve Marmaris üstünden yaklaşık olarak on iki saatte Datça’ya ulaşım mümkün olmaktadır. Marmaris Yolu üzerinden Datça’ya gelirken, Dörtyol Mevkii üzerinden sağdan devam ederek direkt olarak koya ulaşılabilmektedir. Palamutbükü’nün Genel Özellikleri Nelerdir? Datça Yarımadası’nda yer alan Palamutbükü, oldukça temiz olan bir denizi ile bilinmektedir. Koyun uzun ve taşlık yapıda olan bir sahili bulunur. Palamutbükü aynı zamanda yatlar ve tekneler için de özel olan bir limana sahiptir. Palamutbükü içerisinde iki tane köy bulunur ve bu yerlerde de badem ile beraber zeytin yetiştirilmektedir. Sahil boyunca devam eden restoranlarda çok çeşitli ve yöresel olan yiyecekleri tatma imkanı da mevcut olmaktadır. Palamutbükü’nde Gezilecek Yerler Nerelerdir? Palamutbükü içerisinde gezilebilecek çok sayıda alan bulunmaktadır. Datça Yarımadası'nın badem ağaçlarının arasında yer alan Palamutbükü, 52 bükün ve koyun bulunduğu Datça'da, en çok ziyaret edilen ve bilinen yerlerden bir tanesi olmaktadır. Yassı Tepe, etkileyici bir manzaraya sahip olan bir bölgedir. Yassı Tepe'nin bir bölümünde Gökova Körfezi bulunur, başka bir bölümünde ise Bodrum Yarımadası ile birlikte Kndios tepeleri yer almaktadır. Gezilmesi gereken yerlerden bir başkası da Palamutbükü Plajı'dır. Bu plaj herkes tarafından bilinmekte olan bir plajdır. Buna rağmen Palamutbükü hala doğallığını korumaya devam eden bir yer olarak kalmaktadır. Liman da gezilecek bir başka alandır. Teknelerin barınağı şeklinde olan Palamutbükü Limanı içeriisnde yürüyüş yaparak vakit geçirmek mümkün olmaktadır. Palamutbükü, Datça'nın yine en çok bilinen ve tatilciler tarafından sıklıkla ziyaret edilmekte olan bük ve koylarından Ovabükü, Kızılbük ve Hayıtbükü ile bir hayli yakın mesafede bulunmaktadır. Palamutbükü Plajı’nın Denizi Nasıldır? Palamutbükü Plajı'nın sık sık tercih edilmesindeki en büyük faktör berrak bir yapıya sahip olan denizi ile birlikte yeşilin tonlarını barındıran ağaçları ve yassı çakıllı nitelikte olan sahil şeridinin bulunmasından dolayı kaynaklanmaktadır. Sahilde birkaç metre yürüdükten sonra ise kumlu olan sahil bölümlerini görmek mümkün olmaktadır. Denizinin hızlı bir şekilde derinleşmesi ve suyunun soğuk olması nedeni ile yüzmek için en ideal olan noktalardan bir tanesini oluşturmaktadır. Palamutbükü’nde Yapılacak Olan Aktiviteler Nelerdir? Palamutbükü içerisinden çok sayıda aktivite yapmak mümkündür. Bunlardan birkaç tanesi şu şekilde sıralanabilir Palamutbükün’den kalkmakta olan günübirlik tekne turlarına katılmak mümkündür. Bu durum araba ile gidilemeyen Datça’nın koylarını görme şansını ortaya çıkarmaktadır. Palamutbükü Plajı’nda içerisinde yüzerek ya da kitap okuyarak vakit geçirilebilmektedir. Palamutbükü’ne yakın olan Akvaryum Plajı’na yürüyerek gidilmektedir. Burada da denize girmek mümkündür. Palamutbükü’nde pazartesi ile perşembe günleri içerisinde kurulmuş olan yöresel pazarı ziyaret ederek organik olan ve doğal nitelikli ürünlerden satın alma imkanı bulunmaktadır. Palamutbükü’nün sahil caddesi üzerinde akşam yürüyüşü yapılarak buradaki restoran veya kafelerde oturma imkanı vardır. Datça’da ve Palamutbükü’nde yetişebilen badem aromalı olan ürünler satın alınabilmektedir. Palamutbükü Hatırası noktasında ise begonviller ile birlikte fotoğraf çekinilebilmektedir. Ver elini Datça…Tanrılar sevdiği kullarını Datça’ya gönderir’ demiş eski bir Yunan filozofu… Öyle yeşil, öyle doğal, öyle cömert ki, yarımadaya ayak basar basmaz, doğan güneşe, sizi sarmalayan doğaya ve yaşadığınız her ana daha fazla şükranla ve mavinin her tonu ile bezenmiş Datça’da denize dökülen fıstık çamları, bademler, okaliptüsler, harnuplar, zeytinler, meşe, mersin ağaçları, dutlar, incirler, bağlar, turunçgiller, bahçeler, çeşit çeşit şifalı bitkiler, otlar ve baharatlar ile sarıp sarmalanıyorsunuz. İster deniz kenarında olun, ister orman içlerinde doğa yürüyüşlerinde, doğanın cömertliğinin yansıması kokulara, renklere, seslere ve manzaralara doyamıyor büklüm koyları, pırıl pırıl berrak denizi, ışıl ışıl güneşi, esen rüzgarı, tertemiz bol oksijenli havası, muhteşem reçine ve kekik kokuları, cırcır böceklerinin senfonisi, çakıl taşlarına vuran denizin şıpır şıpır sesi, cömert doğası, muhteşem manzaraları, bozulmamış köyleri ve lokal yaşantısı ile saf, doğal ve huzurlu bir cennet köşesi Datça yarımadası…Sanki tepeler denize kavuşmak için iki kolunu açmış, ve arasında oluşmuş bük’ler de bu kucaklaşmanın korunaklı mahsülleri olarak dile sağlı sollu saran tepelerden fışkıran ağaçlar denize dökülürken, arasındaki büklerde yüzmek, manzaraları seyretmek, yürümek, bostanlardan gelen tazecik mahsülleri yemek, ılgın ağaçları altında uyumak, ve saati unutarak güneş zamanına uyumlanmak, doğanızla buluşmak, çocukluğunuza dönmek size kalan tek şey Datça’ en büyük lütfu, sabahları uyanır uyanmaz kendinizi pırıl pırıl denize bırakabilmeniz. Ovabükü’ndeki sade, doğal ve aile ortamındaki Nil Pansiyon’da neredeyse dalgaların sesini duyacağımız odamızda, denizin 5 metre ötede olduğunu bilmenin iç huzuru ve mutlu gülümsemesi ile derin sessizlikte uyuyup, horoz ve keçiler ile uyanıp, denize, doğaya, ev lezzetlerine, sıcaklığına ve doğallığına öğle, akşam, defalarca denize atlayıp yeniden çocuk olduk, ruhumuz hafifledi. Akşamları nefes kesen gün batımlarını, geceleri ise denize yansıyan ayı, pırıl pırıl parlayan yıldızları izleyerek tüm çıplaklığı ile doğaya teslim bizim gibi bakir, doğal ve saf keşiflerden hoşlanıyorsanız, Eski Datça, Reşadiye, Yaka köyleri, Knidos, Ovabükü, Gabaklar koyları huzurlu, doğal, sakin, sessiz ve rafine Yarımadasında yer alan Datça sahil kasabası, Palamutbükü ve Hayıtbükü koyları, yanyana oteller, restoranlar ve işletmeler biraz daha kalabalık ve turistik. Buralarda Datça’yı Bebekli, Göbekli, Emekli, Köpekli yeri’ olarak hissettik. DATÇA ROTALARIKnidosDatça Yarımadasının en batı ucunda, denizin kıyısında dünyanın en görkemli ve büyüleyici antik kenti Knidos yatıyor Akvaryum gibi sularında denize kendinizi bırakıp, aynı anda güneşi batırıp ayı doğurabildiğiniz yegane antik yapıldığı için ulaşım kolaylaşan Knidos’a çam ormanları, badem ağaçları, zeytin bahçeleri ve de soğumuş lavlardan oluşan kızıl, boz, siyah volkanik kayalar gibi doğa güzellikleriyle dolu bir yoldan ne yazık ki kısmen restore edilebilmiş bir antik şehir. Ancak zamanında yirmi bin ve on bin kişilik iki tiyatroya, pembe tapınak, kâinat tapınağı, Akropol, Nekropol gibi yapılara ev sahipliği yapan görkemli dev bir efsaneye göre Knidos’lular karadan gelen istiladan korunmak için önce Balıkaşıran mevkiindeki kara parçasını kazıp, yarımadayı bir adaya dönüştürmeyi düşünmüşler. Bu zorlu kazılarda çalışanların ölümcül kazalar ve hastalıklar geçirmesi üzerine, Delphoi Tapınağı’ndaki kahin rahibeye başvurmuşlar. Aldıkları cevap ise, Eğer Zeus gerek görseydi burayı ada yapardı’ olmuş ve bu hayali rafa İngiliz arkeologlar kazılarda bulduğu heykel, kandil ve sikkeleri Londra’daki British Museum’a kaçırmışlar. Büyük tiyatronun mermer taşlarını ise Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa; Kahire’deki sarayının inşaatında bu yağmalamalara rağmen tarih ve doğanın bütünleştiği Knidos hala deniz kıyısındaki en muhteşem antik sahasının içinden geçen yolun son bölümünü aştıktan sonra Knidos’un teraslarına ve limanlarına hakim eşsiz güzellikteki manzara insanı büyülüyor. Ege’nin uçsuz bucaksız sularına bakan tepelerinden güneşin batışını izledikten sonra birkaç adım atıp, Akdenize açılan diğer limanındaki balıkçıdan ayın doğuşunu seyredebiliyorsunuz. Eski DatçaDatça’nın en güzel hediyelerinden birisi Eski Datça’nın şiir gibi sokakları. Can Yücel boşuna vurulmamış buraya. Nefis taş evleri, begonvillerle renklenen labirent sokakları, el emeği göz nuru harika tasarımlar yaratan dükkanları, yerel mahsüller ile en doğalından lezzetler sunan minik, tatlı ve prensipli kafe/restoranları ile zamanda asılı kalmış bir masal gibi Eski Datça’ya gönül verenler özenle otantik ruhunu korumaya çaba sarf ediyorlar. Yaşamının son yıllarını Datça’da geçiren, ve “Beni Datça’ya gömün” diyen şair Can Yücel’in ruhunu yaşatmaya uğraşıyorlar. Buraya yerleşenler ve işletme açanlar gerçekten prensip sahibi, özenli ve kalender cephesi meydana açılan, arkasında da bir dutun altında küçük bir cennet köşesi olan Nil Kafe’de Özlem Hanım ve eşi özene bezene her gün yeni lezzetler için emek veriyorlar. Tüm malzeme ve mahsülleri butik lokal üreticilerden veya yerel kadınlardan alıyorlar. Hepsi ev yapımı olan gül böreği, şeftalili pastası, mürdüm şerbeti, limonatası ve tarifini sır gibi sakladıkları keçi boynuzlu İnatçı Keçi kokteyli meşhur. Köy sütü, tereyağı, zeytinyağı ve yumurtasından yapılan börekler, supangle ve Alman pastası gibi özlediğimiz tatlılar, şarabın yanına lokal Datça peynirleri ve kuru et var 24 saat öncesinden arayıp tandır, zeytinyağlılar gibi özel lezzetleri de hazırlamalarını rica edebiliyorsunuz. Nil Kafe’de Coca Cola, Efes gibi kitlesel tüketim markaları yok. Datça gazozu, datça şarabı, garaguzu birası, çınar dondurma gibi lokal, butik içecek yiyecekleri servis ediyorlar. Hazır kahve yerine de yumuşacık içimli harika lezzette chemex kahve ileride 2017’de açılmış Agapi ise, eski bir binayı gerçek ahşap ve taş ile restore ederek şirin bir bistro ve avluya dönüştürmüş. Yerel şaraplar, Türk ve Rum mezeleri eşliğinde haftanın 4-5 gecesi hafif ezgilerde canlı müzik sunan romantik bir mekan. Agapi meze tabağı, ev yapımı mantısı ve limonatası Silk ise 12 yıldır ipekten enfes şallar ve peştemaller yapan ufacık bir dükkan. Ufak olduğuna bakmayın, arkasında yıl boyu süren büyük bir emek var. Tırtıl, ipek böceği ve koza yetiştirip kendi ipliklerini üreterek doğal boyalar, ibrişim haline getiriyorlar, dokuyup, kumaşları boyayarak yumuşacık muhteşem ipek tasarımlar Sokak üzerinde başka harika el emeği göz nuru harika dükkanlar da yer alıyor Eski bir yağhaneden dönüştürülen Alt Üst’te el yapımı ahşap evler, seramikler ve elişleri, Balıkaşıran’da nefis ahşap balık ve balinalardan duvar süsleri, anahtarlıklar, Nevo Sanat Galerisi’nde el yapımı takılar, resim ve seramikler, Mavi Baykuş’ta da keçe, seramik gibi harika el işleri yer Yücel’in Evi’ni görmek istiyorsanız, sadece senede bir gün, ölüm yıldönümü olan 12 Ağustos’ta kapılarını ziyarete açıyorEski Datça’da Orhan’ın Yeri’nde bir kahve içmeden dönülmez. Dutlar, sarmaşıklar, asma ve kabakların altında köy kahvesi atmosferindeki mekanda köy ayranı, gözleme, zeytinyağlılar, ızgara ve mezelerde Datça sokaklarında dolaşırken bir mola için Kocca Ev veya Ede Cafede bir kahve altındaki Datça Sofrası’nın da bademli köftesi meşhur. Bir bakmışsınız akşam olmuş, gitarın sesi gecenin rehavetine ve yüzündeki mutlu gülümsemeye karışmış. Yaka KöyDatça’da iken keşfe değer başka bir adres ise yarımadanın içlerinde yer alan Yaka Köy. Burayı özel kılan iki sürpriz mevcut UKKSA ve Yakamengen Knidos Kültür ve Sanat Akademisi olan UKKSA’yı köyün içinden geçerken heykeller ile dolu bahçesini görünce tanıyacaksınız. Doğanın sanatı olan yüzlerce yıllık muhteşem zeytin ağaçlarının arasında, insanın yaratıcılığına kucak açıp besleyen bu şaşırtıcı kültür sanat merkezi, sanatçı Nevzat Metin’in eski bir okul binasını restore ederek sanatçılara ve sanatseverlere kapılarını açmış. Yemyeşil bahçesine serpiştirilmiş yüzlerce heykeli, resim, fotoğraf ve seramik sergileri, sanat kampları, atölye ve etkinlikleri, kütüphanesiyle ile UKKSA muhteşem bir ilham ise 12 yıldır hizmet veren muhteşem bir restoran. Sümran Can ve Arda Tunç çiftinin işlettiği Yakamengen, 100 yıllık bir zeytinyağ sıkım taş binasının restore edilmesi sonucu, özenli ve rafine bir restorana dönüşmüş. Menüdeki lezzetler mevsimine göre sürekli değişiyor. Deniz mahsülleri, sebze ve otlar ile bu coğrafyaya özgü farklı reçeteleri uygulayan pesketeryan lezzetler arasında kalamardan işkembe çorbası fişkembe, yoğurtlu rahibe köftesi, sirken kavurma, sübyeli kuru fasülye, keçi peynirli islim kebabı, zerdeçallı pilav gibi orjinal tatlar keşfedeceğiniz Yakamengen’de, kaktüs meyveli akçaağaç şuruplu bademli muhallebi, ev yapımı ayran, koruk suyu, limonata, şifalı bitki çayları gibi doğal tatlı ve içecekler sunuluyor. Perşembeleri ise taş fırında Napoliten usulü pizzalar pişiyor. Zeytinlerin altındaki arka bahçesinde mutlaka bir öğle veya akşam yemeği ilk yerleşim merkezi olan Reşadiye eski adıyla Elaki Köyü ise, dev çınarlı meydanları, begonvilli incirli, , dutlu, zeytinli, bademli bahçeleri ile yöreye özgü dokusunu günümüze dek koruyan çıtı pıtı taş evleri, minik meydanı, kahvehanesindeki yaşlıları ile insanı geçmişe götüren şirin ufacık bir köy. Bu köyde yer alan Osmanlı Muğla Valisi Mehmet Ali Ağa’nın muhteşem tarihi konağı Kocaev, 2002-2004 yılları arasında restore edilerek enfes bir otele dönüştürüldü. İnanılmaz güzellikteki binası, bahçesi ve Elaki restoranı köyün en güzel ise Datça’nın başka bir keşfe değer bakir Deniz ve KoylarDatça yarımadası adeta bir deniz ve koylar favorilerimiz deniz ılgın ağaçlarının dizildiği, çakıl taşlı upuzun, sakin ve dinginliğiyle saklı bir cennet olan Ovabükü ve palmiyelerin ve hurma ağaçlarının denize karıştığı cennet gibi bir koy olan Gabaklar Kızılbük,Sevdiğimiz ıssız koylar ise güneyde Mesudiye’den batıya doğru sırası ile Kurubük, Akçabük, Akvaryum, Bağlarüzü, kuzeyde de Murdalı ve muhteşem gün batımları sunan ile gidenler için ise karadan neredeyse erişimi olmayan Mersincik, Domuzçukuru, İnceburun gibi muhteşem koy alternatifleri Hayıtbükü, Kargı ve Datça Sahil aslında denizi çok tertemiz ve çok güzel olmasına rağmen, yanyana tesisler ile dolu çok kalabalık Doğa Yürüyüş RotasıDatça Yarımadası doğa ve yürüyüş severler için ayrı bir cennet. Akdeniz’den Ege’ye 820 kilomtetre uzanan Türkiye’nin en uzun mesafeli yürüyüş rotası Karia Rotası’nın başlangıcı Datça’dan. Kekik kokuları, badem çiçekleri, deniz ve orman manzaraları eşliğinde Knidos’dan Murdala’ya, Değirmenbükü’nden Körme’ye, Emecik Dağı, Yanıkdağ, Cumalı Kocadağ arasında muhteşem doğa yürüyüşleri çoğu pansiyon ve motelde kredi kartı geçmiyorNil Pansiyon Ovabükünde koyun en sonunda yer alan Nil pansiyon, 12 yıldır hizmet veren el emeği göz nuru bir aile işletmesi. 7 tane sade, basit ancak pırıl pırıl, ferah ve mis kokan odası gayet yeterli. Doğma büyüme Ovabüklü olan Gülsar Teyze, arka bahçedeki bostandan patlıcan, bamya, kabakları toplayıp, o gün gönlünden ne geçerse onu pişiriyor. Kabak çiçeği dolması enfes. Kızı Nilgün Hanım güleryüzü ile misafirleri ağırlıyor, eşinin ise mangalı meşhur. Sabahları kavrulmuş lorlu biberli domatesli kekikli maydanozlu kızarmış ekmeği, baharatlı patates salatası, peynirleri, otları, omlet veya göz yumurtası çamların altında denize nazır harika bir köy kahvaltısı veriyorlar. Akşamları ise köfte, patates, makarna yanına da çoban salata ile çocukluğunuzun lezzetlerini hatırlıyorsunuz. Nakit çalışıyorSardunya Pansiyon Ovabükü ile Palamutbükü arasında bir tepede yer alan Sardunya ise 6 oda 2 apart’tan oluşan sade, salaş, biraz da bohem başka bir alternatif. Beşyüz metre yürüdüğünüzde ufacık saklı bir koya erişiyorsunuz, sabah kendinizi size özel bir cennette hissetmek için harika bir alternatif. Yaz kış açık olan Sardunya, Şubat-Mart’ta badem ağaçları beyaz çiçekler ile bir geline dönüştüğünde özellikle davet ediyor doğa yürüyüşü diğer güzel adresler ise Ada Pansiyon, Hoppala Pansiyon, Masal Gibi ve Savana Butik OtelKoop’ Suites Eski Datça’ya çok yakın bir mesafede, 5 dönümlük bahçede, ahşap, taş ve doğal malzemeler ile inşa edilmiş, sade ancak son derece zevkli, zarif ve huzur dolu bir konaklama alternatifi. Doğa yürüyüşleri ve bisiklet gezileri için harika parkurların yakınında olan otel doğanın içinde şiir gibi bir vahaOlive Farm Guest House Reşadiye’de 350 dönüm üzerine kurulmuş zeytinlik ve organik tarım alanı, zeytinyağı ve yan ürünlerini üretim tesisi ve otel olan Olive Farm gerçek bir cennet bahçesi. Zeytin, portakal, turunç ağaçları arasında, kocaman bir zeytinin altındaki kır evinin çevresine serpiştirilmiş yemyeşil tüneller ile birbirine bağlanan irili ufaklı taş ve ahşap kulübeleri ile Olive Farm konfor ve doğallığın buluşturan çok keyfili bir kır oteli. Havuzu, jakuzi, sauna, buhar odası ile spası, duvarları harika vitraylarla bezenmiş sekizgen kütüphanesi, her şeyini kendi üreten organik restoranı ile doğanın içinde huzur içinde arınacağınız bir konaklama adresi. Dükkanından ise burada üretilen organik zeytinyağı, sirke, doğal reçeller, pekmez, sabunlar, zeytinyağı bazlı doğal bakım ürünleri, cilt kremleri, saç bakım ürünleri, zeytin ağacından mutfak eşyaları ve oyuncaklar Yağhane Eski Datça’da eski bir yağhaneden dönüştürülen bu pansiyon sade ve tertemiz odaları ile ev ortamında sizi Bungalow & Pansiyon Muhteşem bir koy olan Gabaklar Kızılbük’da ahşap bungalowlar ile tatil köyü atmosferindeki otel deniz kıyısında konaklamak isteyenler için güzel bir Ev Datça Kargı, Kargı Koyunda yer alan Bizim Ev Datça, 2015 yılında Kargı Koyu yamaçlarını kaplayan makiliklerin üzerinde bir taş çoban evini alıp restore ederek başlamış, ardından, metrekare bahçe içerisine 6 mobil vagon ev park edilmiş, şimdi 4 taş ve 6 vagon ev olarak hizmet veren, Datça’nın dingin ve doğal yaşamını deneyimleyebileceğiniz, bahçede yetişen mevsim sebzeleri, kümesten günlük taze yumurtalar ve taş fırından çıkan Datça ekmeğiyle kahvaltılar yapabileceğiniz nefis bir konaklama konaklama adresleri Eski Datça Evleri, Eski DatçaKoccaev, Eski DatçaZen Pansyion, Eski DatçaBük Butk Otel, PalamutbüküMavi Beyaz Otel, PalamutbüküBegonvil Apart, PalamutbüküKargilos Hotel & Beach, Kargı KoyuVilla Aşina, Datça – Kargı YoluCape Crio Butik Otel & Spa, Kargı YoluFuda Otel, Datça SahilOrcey Otel, Datça SahilBi Badem Datça, Marmaris-Datça Karayolu, Sarı Liman MevkiFlow Datça Surf Oteli, KızlanaltıAktur Mocamp, Aktur DatçaDiğer Restoranlar çoğu restoranda kredi kartı geçmiyorYaka Köyü ve Eski Datçada yukarıda detaylıca yazdığım adresler en beğendiğimiz adresler. Aşağıdaki restoranlar ise rotanız üzerine deneyebileceğiniz diğer adreslerMesudiye köyünün kıyısında çakıl taşlı geniş bir koy olan Ovabükü’nde Poyraz’da meze ve balık turkuaz denizin kıyısında ılgın ağaçları altında koyun en eski taş binası olan tarihi gümrük binası ve bahçesinde, Le Jardin de Semra’da, çok zevkli bir dünya insanı olan Semra Hanım’ın bademli datça salatası, black & white steak, romlu-dondurmalı incir tatlısı gibi harika lezzetleri ile bir akşam yemeği yiyin. Palamutbükü’nde denize girmek ve öğle yemeği yemek için doğru adres ise Bedya Beach. Salty Bar & Beach ise akşamüzeri manzaralara nazır bir kokteyl içmek için harika bir lokasyon. Görkemli bir kayalığın eteğine kurulmuş Hayıtbükü’nde kumsalın üzerinde deniz ayaklarınızın altında Ortam Restoran’da meze ve balık veya Ogün’ün Yeri’nde odun ateşinde pizza yiyebilirsinizDatça’ya en yakın güzel bir koy olan Kargı’da, Nirva Beach’in mutfağındaki ünlü Reşat Usta’nın yemeklerini veya Yeşim’in yerinde mükemmel pide, lahmacun Sahil’de balık ve meze yemek için doğru adresler ise, Vakıf Bank’ın arka sokağında Datça’nın en eskilerinden Fevzi’ni Yeri veya Körmen Karaköy’den Datça kumsalına gelen Hüsnü’nün Yeri. Limanın üzerinden denize muhteşem bir manzara ile açılan balkonda sıradışı yemekler tatmak istiyorsanız adres Culinarium. Kabak çiçeği dolması için Uysal Café, ciğer için Reşat Usta, esnaf menüsü ile ev yemekleri için ise Datça Bostan diğer güzel diyarı Eski Datça’daki el işi dükkanları ve Olive Farm’ın yanı sıra, Datça sahilde bal, nurlu badem, zeytinyağı almak için Pehlivan, Özlü Datça ve Osman Ballı, el yapımı t-shirtler için Mon Datça, sedef ağacından defter, kağıttan ve kabuktan kolye, el yapımı sabunlar için Bizim İşler, bikini, t-shirt, şort için Sofa Surf Shop doğru adresler. Denk gelirseniz Aktur Pazarı’na da uğramayı Atılgan Boneval Bildirimler Yönetici Üyelik Tarihi3 yıl önce Son Görülme4 saat önce Bu yazımızda Muğla Palamutbükü Semt Pazarı hangi gün nerede kurulur? Bu pazara nasıl ulaşabilirsiniz? Muğla Palamutbükü Semt Pazarı alanında bu ay hangi meyve ve sebzeler satılmaktadır? gibi soruların yanıtlarını bulabilirsiniz. Muğla Palamutbükü Semt Pazarı nerede kurulmaktadır? Muğla, Datça ilçesi Merkez Köyler mevkisinde Yaka Mah. Palamutbükü Sokak Datça kurulmaktadır. Muğla Palamutbükü Semt Pazarına nasıl gidebilirim? Google harita linki için tıklayın. Muğla Palamutbükü Semt Pazarı hangi gün kurulur? Pazar günleri kurulmaktadır. Muğla Palamutbükü Semt Pazarı saat kaçta kurulur? Bu pazar genellikle saat 1000-1900 arasında kuruludur. Muğla Palamutbükü Semt Pazarında neler satılmaktadır? Muğla Palamutbükü Semt Pazarında mevsim sebze ve meyvelerinin yanı sıra sera üretimi sebzeler bulunmaktadır. Mart ayında Muğla Palamutbükü Semt Pazarında hangi sebze ve meyveler satılmaktadır? Mart ayında sebze olacak en çok pazarda ıspanak, havuç, pırasa, kırmızı turp, brokoli, pancar, taze yeşil kabak bulabilirsiniz. Meyve olarak ise elma ve muz satın alabilirsiniz. Mart ayında Muğla Palamutbükü Semt Pazarında hangi balıklar satılmaktadır? Mart ayında pazarda gümüş, izmarit, mezgit, kalkan, kaya balığı, mezgit, kefal, levrek, yayın gibi balıkları bulabilirsiniz. Ağustos ayında Muğla Palamutbükü Semt Pazarı Pazarı'nda hangi sebze ve meyveler satılmaktadır?Ağustos ayında sebze olacak en çok pazarda Kabak, bamya, domates, salatalık, patlıcan, dolmalık biber, sivri biber, taze fasulye, mısır, kırmızı salçalık biber bulabilirsiniz. Meyve olarak ise Kayısı, kavun, kırmızı erik, şeftali, vişne, böğürtlen, karpuz, incir, mürdüm eriği, üzüm satın alabilirsiniz. Dereotu, marul, maydanoz, nane, roka, tere, pazı, yeşil soğan gibi sebzeler sadece Ağustos ayında değil dört mevsim boyunca yetişir. Ayrıca kuru sarımsak, kuru soğan ve taze olduğu mevsimler dışında eski limon da her zaman bulunabilir. Ağustos ayında Muğla Palamutbükü Semt Pazarı Pazarı'nda hangi balıklar satılmaktadır?Çinekop, sarıağız, sinarit, kaya balığı, orkinos, sarıkanat lezzetlidir. İstavrit yine en lezzetli balıktır. Dometes biber patlican..

datça palamutbükü pazarı hangi gün