daha iyi çalışmanın mutlu sırrı

3 “Hayır” Demeyi Öğrenin. Çalışmalarınızı bölecek durumlara “Hayır” diyebilmelisiniz. Acil konular ve az sayıda özel durumlar hariç, bir iş üzerinde yoğun şekilde çalışırken kişilerin sizin dikkatinizi dağıtmamaları konusunda çevrenizdeki insanları uyarabilirsiniz. 4. Aynı Anda Tek Bir Çalışmaya Odaklanın. Bilimsel çalışmanın hakemliğini yapan ve "Dünyada Gerontolojinin Einstainı" olarak tanıtılan Avustralyalı bilimadamı Prof. Terence Seedsman, "Daha uzun ve daha iyi yaşam en önemli Kendinize ayırdığınız 15 dakika bile hiçbir şey düşünmediğinizde, etrafınızı, kendi bedeninizi farkına vardığınız zaman kendinizi çok daha mutlu hissedeceksiniz. Son olarak, meditasyonu bir yöntem olarak görmelisiniz. Stresle başa çıkmanıza, fazla düşünmenizi engellemenize, daha sağlıklı bir uyku düzenine sahip Shawn Achor: “Daha İyi Çalışmanın Mutlu Sırrı” Daha Özgür Fikirler Üretebilmek İçin 5 Pratik Yöntem; Çok Değil Akıllıca Çalışmanın 5 Yolu; Girişimci Kişiliğinizin Önündeki En Büyük 4 Engel; 20’li veya 30’lu Yaşlarda Zengin Olmak İçin 7 Altı Günün Birinde Başarılı Olacağınızı Gösteren 9 İşaret KONU Çalışmanın önemi, Dostluk, Tasarruf yapma, Ağaçların çiçek açması, Avcının kurnazlığı, Başarının sırrı, Çiçeklerin bakımı, Sağlıklı yaşam, Yardımlaşma, ANA DÜŞÜNCE: Öğretmenlerin yeri dolmaz., İyi arkadaşlar zor zamanlarda yanımızda olurlar., Damlaya damlaya göl olur., Her kitap bizi yeni bir yolculuğa çıkarır., Masallar ve öyküler Site De Rencontre Pour Gitan Gratuit. Sonbahar geldi çattı. Güneşli günler azalmaya başlayınca yazın durmak bilmeyen neşesi de yerini yavaş yavaş iç sıkıntısına ve derin düşüncelere bırakıyor. Oysa insan mutlu olmalı, yaşamdan keyif almalı, depresyondan uzak durarak aldığı her nefesin değerini bilmeli. Mutluluğa giden yolların neler olduğunu merak ediyorsanız Spiritüel Gelişim Danışmanı Gülnur Ünal’ın önerilerine kulak verin. 10 maddede keyifli bir yaşamın sırrını veren Gülnur Ünal’a göre yapılması gerekenlerden bazıları, doğayla barışmak, sevdiğini göstermek, kendine karşı dürüst olmak ve Gelişim Danışmanı Gülnur Ünal, eylül ayıyla birlikte kişilerin mevsimsel geçişler yaşayabileceği ve mutsuzluk içine girebileceği yönünde uyarılarda bulundu. Ancak her türlü değişime karşı kişilerin kendi benliklerini “uyanık” tutmaları gerektiğinin altını çizen Gülnur Ünal, “Önemli olan değişimlere uyum sağlamak için hayatımızda hep yapmamız gerekenlerdir. Bunları uygularsak mutluluğu daha kolay yakalarız. Böylece geçişlerden en az şekilde etkileniriz” dedi. Spiritüel Gelişim Uzmanı Ünal, herkesin ruhunun huzuru ve mutluluğu için dikkat etmesi gereken 10 adımı sizler için anlattıKendinize dürüst olun İnsan kendi varlığına karşı ne kadar dürüst olursa karşısındaki kişilerden de aynı derecede dürüstlük görür. Kendinize karşı dürüst olup olmadığınızı ölçmek için aynanın karşısına geçin. Korktuğunuz ve kabullenmekte zorlandığınız konularda kendinize sorular sorun. Yanıtladıktan sonra “emin misin?” diye tekrarlayın. Kabul ettiğiniz gerçekleriniz sizi daha kendine güvenen bir bireye dönüştürecek, böylelikle çevrenizin de size olan saygısını akışına güvenin Hayat belirli bir akış içerisinde ilerler. Biz ne yaparsak yapalım bizden daha üstün bir güç olan “evren” vardır. Elimizden gelenin en iyisini ve doğrusunu yapıp geri kalanları evrene bırakmalıyız. Bu da akışa güvenmekle olur. Hayatı sürekli değiştirmeye çalıştığınızda çabanız karşılık bulmayabilir. Bu da sizde mutsuzluk huzur veren insanlarla vakit geçirin Yanında rahat hissettiğiniz aile yakınlarınızı, arkadaşlarınızı ve sevdiklerinizi belirleyin. Size önyargıyla bakmayacak, söylediklerinizi anlayacak kişilerle görüşün. Paylaşımlarınızı arttırın. Huzur, kalabalıklar içinde en çok aradığımız gösterin Yaşamda bütün ihtiyacımız sadece ve sadece sevgidir. Sevginizi gösterdikçe insanların da size olan sevgisini daha rahat ifade ettiğini görecek ve mutlu Her şeyin çok hızlı tüketildiği bir dünyada yaşıyoruz. Kişilerin sahip olduklarının asla yetmediği bir düzen hüküm sürüyor. Oysa paylaşmak insanın ruhuna iyi gelir. Sizde fazla olanları dağıtın, eşyalarınızı verin. Karşınızdakinin mutlu olduğunu görmenin hazzı hiçbir şeye olarak olumlamalar yapın Her gün kendi kendinize güzel sözler söylemeyi bir alışkanlık haline getirin. Özellikle “Hayatımda her şey yolunda” cümlesini tekrarlamak yaşam enerjinizi yükseltecek ve sizi motive vakit ayırın Unutmayın ki sadece bedenin değil ruhun da arada sırada dinlenmeye ve vakit ayrılmaya ihtiyacı vardır. Hayatın yoğunluğundan sıyrılıp zaman buldukça kendinizi ve ruhunuzu dinleyebilmek için yalnız büyüdür; kelimelerinizi doğru seçin Sözcüklerin gücü vardır. Bunu asla aklınızdan çıkarmayın. Sarf ettiğiniz her sözcük bir büyüdür. Evren konuştuğunuz cümleleri deyim yerindeyse “saf bir şekilde” algılar ve kabul eder. Bir süre sonra belki de hiç istemedikleriniz gerçekliğiniz haline gelir. Konuştuklarınızın olabildiğince pozitif olmasına dikkat aynasına bakmayın Geçmiş de gelecek gibi bize aittir. Yıllar önce yaptıklarımızdan ötürü kendinizi suçlamaktan vazgeçin. Hayat asla dikiz aynasına bakarak yaşanmaz. Önemli olan aldığımız kararları oldukları gibi kabul etmek ve geleceğe güvenle adım barışın ve spor yapın Doğa insana huzur ve mutluluk verir. Ağaçlar arasında yürüyün; isterseniz çimler üzerine uzanın ve gökyüzünü seyredin. İşten, evden vakit bulun ve mutlaka spor için kendinize zaman ayırın. 24 saat içinde yarım saat çok büyük bir zaman dilimi değildir, ancak sizin mutlu olmanıza yardımcı olur. Çünkü egzersiz yapmak beyindeki mutluluk hormonunu harekete geçirir. Hayatınızı daha mutlu bir hale getirmek sizin elinizde. Atacağınız adımlarla ve günlük yaşamınızda uygulayacağınız ufak şeylerle kendinizi daha iyi hissedecek, yaşamdan zevk alacak ve her anın tadını çıkaracaksınız. Uplifers olarak, daha iyi ve mutlu bir yaşama sahip olmanıza yardım edecek yaşam sırlarını ve önerilerini bir araya getirdik. 1. Her gün yeni bir şey hatırlayın Bu sadece size keskin bir zeka ve iyi bir hafıza kazandırmakla kalmaz, sizi inanılmaz bir alıntılar kütüphanesine dönüştürür. Bu konuda bilginizi geliştirmek için; şairler, yazarlar ve filozoflardan faydalanabilirsiniz. 2. Mal varlığınıza olan bağlılığınızı azaltmaya çalışın Sahip olduğumuz mal varlığı materyal arzular doğurur ve onları kaybettiğimizde bizde hayal kırıklığı ve üzüntüye sebep olur. Kendinizi minimum materyal ihtiyaçları olan biri yaparsanız daha mutlu olursunuz. 3. Dünya ile ilgili sonsuz bir merak sahibi olun Kaşif olun ve dünyayı bir orman gibi görün. Tamamen benzersiz olayları ve küçük şeyleri gözlemlemek için durun. Yeni şeyler deneyin. Güven bölgenizin dışına çıkın ve mümkün olduğunca farklı ortamlarda bulunun ve farklı duygular yaşamaya çalışın. Bu dünya çok fazla şey sunarken, neden daha fazla yararlanmayalım? 4. Fit kalın Fit bir vücut; daha iyi bir sağlık, daha fazla güven ve daha fazla başarıya giden yoldur 5. Sadece şimdiki ana odaklanmayı öğrenin Geçmişte yaşananları değiştiremeyiz, bu yüzden ona saplanıp kalmak beyhude bir çabadır. Ancak geçmişte yaşanan hatalardan ders çıkarıp aynı hataları tekrarlamadığınıza önem verin. Diğer yandan gelecek; şimdiki eylemlerinizin yansımasıdır. Bu yüzden şu anı daha iyi yaşamak için, geçmişinizden ders çıkarın ki daha balarılı ve mutlu bir geleceğiniz olsun. 6. Daha fazla gülümseyin Gülümsediğiniz zaman beyniniz serotonin yani mutluluk hormonu salgılar. Gülümsemek kendinizi mutlu olmaya zorlamanın en doğal yoludur. Bu yüzden güne 5 dakika gülümseyerek başlamak, günün geri kalan kısmında size gerekli olan tüm enerjiyi sağlar. Unutmayın; gülümsemek daha fazla mutluluğu, mutluluk ise daha fazla gülümsemeyi beraberinde getirir. 7. Hayatı çok fazla ciddiye almayın Ufak şeylere gülüp geçmeyi bilin, hatalarınızla eğlenin ve hatalarınızdan ders alma fırsatı bulduğunuz için şükredin ki bir daha aynı hataya düşmeyin. Daha da önemlisi, zevk aldığınız şeyleri yapın. Hayat katı kuralları olan bir iş değildir, onu eğlence ile karıştırabilirsiniz. 8. Kitap okuyun Bilgi, güç demektir. Bu yüzden olabildiğince okuyun, yeni şeyler öğrenin. Taze bilgiler, zihninizi de yenileyecektir. 9. Güneşi hissedin Tıpkı Superman’in uçarken güneşten beslenip enerji depolaması gibi, bedenimiz de ne zaman güneşi hissetse kendini yeniler. Güneşin bedeninizi ısıtmasıyla hayatınız da daha sıcak mutlulukları barındıran bir yöne doğru gidecektir 10. Başkalarına yardım edin İyi bir hayat yaşamak ve mutlu olmak için gereken şeylerin başında, diğer insanlarla olan ilişkilerimiz yani sosyal hayatımız gelir. Karmaya olan katkıdan, kendinizi daha iyi hissetmeye; ilişkilerinizi güçlendirmeden, evrene iyi bir katkıda bulunmaya kadar başkalarına yardım etmenin sayısız psikolojik faydası vardır. 11. Her zaman dürüst olun Yalanlar, hayatınıza sıkıntıdan başka bir şey getirmez. Dürüstlük, bütünleşmenin ve mutlu bir hayatın olmazsa olmaz özelliklerinden biridir. 12. Hedeflerinizin ve hayallerinizin farkına varın Bir çok insan amaçsız bir şekilde, hayatın getirdikleriyle ilerler ya da sadece anlık isteklerine odaklanarak yaşamlarını sürdürürler. Bunun yerine, mükemmel hayat tanımınızın nelerden oluştuğuna karar verin ve bu bileşenleri birer birer hayatınıza dahil etmek için gereken adımları atın. Size hayatta en fazla tatmin getiren şey, bir zorluğun üstesinden gelmek ve hedeflerinizi gerçekleştirebilmektir. 13. Seyahat edin Bir yerlere gidip, yeni yerler keşfetmiş birinin size söyleyeceği şey; bu hayatta yapabileceğiniz en heyecanlı aktivitenin seyahat etmek olduğudur. Farklı bir kültürü gözlemlemek zihninizi geliştirerek, yaşadığımız hayatı daha fazla takdir etmenizi sağlayacaktır. Bu dünya, içinde bin bir çeşit ağaç barındıran bir orman; gidin ve keşfedin. 14. Başkalarının dediklerinden etkilenmeyin Çoğu insan başkalarının söylediği negatif ifadelerden ya da davranışlardan etkilenerek, kendilerini üzerler. Bunu engellemenin yolu, kendinizi iyi tanıyıp başkalarının size söylediği aslında gerçek olmayan şeylere kafanızı takmamaktır. Eğer diğer insanların size yönelik eleştirilerde gerçeklik payı varsa, bunun sizi üzen bir şey olarak görmektense zayıf noktalarınızı size gösterip, kendinizi geliştirmeye olanak veren bir fırsat olarak algılamaya çalışın. 15. Affedici olun Affetmek çok kolay bir davranış olsa bile hayatta en fazla affetmek konusunda başarısız oluruz. Kin sadece daha fazla mutsuzluk getirmekten başka bir fayda sağlamaz. Hepimiz sürekli hatalar yapmaya devam ediyoruz o zaman neden başkalarına karşı da affedici olmayalım? 16. Başkalarına kendini özel hissettirin Başkalarının gözünde, nezaketiniz ve sempatinizle bilinen bir insan olun. 17. Her gün meditasyon yapın Akıllı telefonlar, televizyon ve internet yoluyla herkesin her şeyle bağlantılı olduğu modern dünyamızda, çok az insan sessizliğin güzelliğinin tadının çıkarabiliyor. Zihni sakinleştirip bedeni rahatlatma yeteneği, herkesin öğrenmesi gereken bir sanat. Basit olarak, sessiz bir yerde oturun ve sadece nefesinize konsantre olun ve hiçbir şey düşünmemeye çalışın. Başlarda zorlansanız da ilerleyen zamanlarda kendinizi inanılmaz hissedeceksiniz. 18. Rahatlayın Evet çalışmak önemli ve işleyen demir ışıldar. Ama her gün, kendinize zaman ayırmanız ve rahatlamanız da gerekir. Ayrıca, kendinizi başarılarınız için ödüllendirin. Eğer zaman zaman eğlenemeyecekseniz, onca çalışmanın ne önemi kalır? 19. İnsanlarda iyi bir ilk izlenim’ bırakın Sağlam ve güçlü bir el sıkışma ve ufak bir sohbet ilk tanıştığınız insan üzerinde iyi bir etki bırakmanın ilk ve altın kuralları. Ayrıca, yeni tanıştığınız insanların isimlerini de hatırlamaya çalışın. Kim bilir belki bu yeni tanıştığınız insan gelecekteki iş ortağınız, dostunuz ya da evleneceğiniz kişi olacak. 20. Bir yaşam mantra’nız olsun Anı Yaşa Carpe Diem ya da Hayatı dolu dolu yaşayın gibi ifadeler duymuşsunuzdur. Kelime anlamı zihni boşaltmak’ olan mantra; iyi yaşam felsefesi, dilek ya da dua şeklinde ifade edilebilir. Size kendinizi iyi hissettiren, gerçekten ruhunuzu okşayacak bir mantra edinin. Bu mantra; her şeye uygulayabileceğiniz kadar genel ama sadece size hitap edecek kadar özgün olsun. Ortalama bir kişi, hayatının 3’te 1’ini iş yerinde geçiriyor. İş ve özel hayat dengesinin son yıllardaki en önemli konulardan biri olması da bu yüzden. Bir şirketin başarı göstergelerinden biri olarak ofis ortamının verimliliğe ve memnuniyete neden olması gösteriliyor. Verimli ve keyifli bir iş ortamı tesis etmek çalışanların performansına direkt etki ediyor. Ufak ancak etkili düzenlemeler sayesinde optimal düzeyde bir ofis ortamı yaratabilirsiniz. Biz de bu yazımızda verimli, üretken ve keyifli bir ofis ortamı oluşturmak için yapılması gereken bazı konulara odaklanıyoruz bu yazımızda. Önce iyi bir ofis ortamının sağladığı faydalara bakalım. Keyifli ve Sağlıklı Bir İş Ortamı Üretkenliği Artırır1. Makul İş Yükü2. Esnek Çalışma Saatleri3. İyi Aydınlatma ve Havalandırma4. Konforlu Ofis Mobilyaları5. Daha Az Toplantı6. Gürültü İzolasyonu7. Dinlenme Odası8. Açık Ofis Planı9. Eğlenceli Aktiviteler10. Açık Kapı Politikası11. Saygı, Destek, İlgiSonuçEvde Çevirmenlik Yapacak Arkadaşlar Arıyoruz! TL Paranız Olsa Nasıl Yatırım Yapardınız? Hemen Deneyin! Keyifli ve Sağlıklı Bir İş Ortamı Üretkenliği Artırır “İyi bir maaş ve 2 hafta tatil” sistemi özellikle genç profesyonellere yeterli gelmiyor artık. Millenial olarak da adlandırılan 1980-2000 doğumlu genç insanlar kurumsal bir kültürü olan, iş-hayat dengesine önem veren bir şirkette daha düşük maaşla çalışmayı kabul eder haldedir. Yani artık genç insanlar çalıştıkları şirketin kültürünü oldukça önemsemekteler. Bir şirketin, çalışanlarının ruhsal ve bedensel sağlığına önem vermesi de konuyla yakından alakalı. Yemeklerden evden çalışmaya kadar pek çok alanda insanlar daha sağlıklı bir iş ortamı talep ediyor. Örneğin sağlıklı yemeklerin çıktığı bir şirket yemekhanesi, ergonomik açıdan başarılı sandalyeler, ayakta çalışmaya imkan veren ayarlanabilir masalar, şirket içinde egzersiz ve spor yapmaya uygun alanlar çalışanların enerjisini ve motivasyonunu yükseltir. Çalışanlar ruhsal ve bedensel açıdan mutsuz olduklarında altına girilecek maliyetlerin daha yüksek olduğunu da bu açıdan belirtmekte fayda var. İşe gelmeme, odaklanma sorunu, sağlık sorunları gibi şeyler, bir şirkete uzun vadede daha pahalıya mal olur. Bu nedenle bir şirketin çalışanlarının sağlığına yatırım yapması çok mühim bir meseledir. Şimdi gelin, üretkenliği, verimliliği ve personel memnuniyetini teşvik edecek bazı önerilere bakalım. 1. Makul İş Yükü Makul olmayan, angarya düzeyindeki iş yükü çalışanların işi bırakmaları veya işi yarım yamalak yapmalarında etkili bir unsur. Yani sözgelimi bilgisayarda 15 dakikada yapılacak bir işi çalışana kağıt kalemle 75 dakikada yaptırmanın hiçbir anlamı ve faydası yoktur. Bir çalışana ekstra iş verileceği zaman, bunun maddi ya da manevi açıdan bir karşılığı olmasına özen gösterin. Ya da şirket içinde iş yükü artış gösterdiyse yeni personel alarak mevcut çalışanların iş yükünü dengeli bir şekilde ayarlayın. Böylece daha çok iş yaparken mevcut çalışanların ruhsal ve bedensel açıdan yorulmamasını sağlarsınız. 2. Esnek Çalışma Saatleri Düzenlilik ve dakiklik, bir çalışanın verimliliği açısından önemlidir; fakat özellikle ofis ortamındaki işler söz konusu olunca, yani bilgisayar üzerinden iş yapılan ortamlarda esneklik sağlanmalıdır. Yani mesai saati 8 saat diyelim. Haftada 40 saatlik bir çalışma söz konusu. Örneğin bu kişiye 40 saati dilediği gibi doldurma imkanı tanıyabilirsiniz. Bu çalışan 3 günde 40 saatlik çalışmayı tamamlayıp geri kalan 2 günü de izin olarak kullanabilmeli mesela. Ya da yine bilgisayar bazlı bir iş için bu çalışan haftanın bir gününü dilediği yerden çalışarak geçirebilmeli. Mutlaka okuyun Çalışanlarınıza Özgürlük ve Otonomi Vermenin Yolları 3. İyi Aydınlatma ve Havalandırma Penceresiz, güneş ışığı almayan, rutubetli ve havasız pek çok atölye ve ofis var maalesef. Fakat iyi aydınlatılan ve havalandırılan, mümkünse güneş ışığı alan bir ofisteki çalışanların enerji seviyesi daha yüksek olur. Doğal ışık ve temiz hava insanlara doğayı çağrıştırır ve onların “dünyadan kopuk” yaşamalarını önler. Kötü florasan aydınlatma ve havasız bir ortama sahip iş yerleri insanları yorgun kılar ve çalışmak için motivasyonlarını kaybetmelerine neden olur. Benzer şekilde modern ofislerde bol bol bitki ve yeşillik mevcuttur. Ofis ortamına biraz daha rahatlık ve renk katmak için ofisinize güzel bitkiler yerleştirebilirsiniz. Yeşilliğin bol olduğu ofis ortamlarında çalışanların stres oranının daha az olduğu da bilimsel çalışmalarla ortaya konmuş halde. 4. Konforlu Ofis Mobilyaları Ofis ortamında işler oturularak yapıldığı için ergonomik ofis mobilyalarına sahip olmak çok önemlidir. Yani kişinin postürüne destek olan sandalyeler, oturmaktan yorulunca ayakta da çalışmaya imkan veren yüksek masalar; çalışanların beden sağlığı ve kan akışı için idealdir. Yani bir işveren olarak ofis tasarlama aşamasındaysanız, ergonomik ve beden sağlığına destek olan türden ofis mobilyaları satın almaya çalışın. Ayrıca her çalışanın kilo ve boyu farklı olacağı için çalışanlarıza özel ofis mobilyaları almaya özen gösterin. Yani boyunda ve 55 kilo bir kadın çalışan işten ayrıldı. Yerine de boyunca, 94 kilo ağırlığında erkek bir çalışan geldi. Bu kişi, bir önceki çalışanın masasına ve sandalyesine tam olarak sığamayacaktır. Bu yüzden ayarlanabilir, özelleştirilebilir mobilyalar satın alınmalı. Mutlaka okuyun Çalışma Masası ve Ortamını Düzenleyerek Üretkenliğinizi Artırın! 5. Daha Az Toplantı Aşırı fazla toplantı ortamı, insanların canını sıkar ve zamanını genelde boşa harcamalarına neden olur. Amaçsızca, sırf çalışıyor gözükmek için yapılan toplantıları mümkün mertebe ortadan kaldırın. E-mail, mesaj veya telefon görüşmesi ile yapılabilecek toplantıları fiziki olarak yapmak şart değildir. Mutlaka okuyun Verimli Toplantı Yapmanın Sırrı Jeff Bezos’un 2 Pizza Kuralı 6. Gürültü İzolasyonu Çalışanlarınızın daha verimli ve üretken olmalarını istiyorsanız dikkat dağıtan sesleri ortadan kaldırmalısınız. Örneğin ofis duvarlarını ses izolasyon malzemeleriyle kaplatabilirsiniz. Ya da ses çıkarmayan klavyeler kullanmak, çalışanlarınıza gürültü önleyici özelliğe sahip kulaklıklar vermek de yine gürültü kirliliğini önleyebilecek şeyler arasındadır. Ayrıca ofisinizde mutfak ya da dinlenme odası varsa, bu ortamların çalışma odalarından uzak bir köşede olması iyi olur. Böylece mutfakta kahve içerken muhabbet eden kişilerin sesi, ana ofiste çalışan kişileri rahatsız etmemiş olur. 7. Dinlenme Odası Çok sayıda kısa aralar vermek, verimliliğe ters gibi gözükse de aslında verimliliği artıran bir şeydir. 5 dakika ara veren bir kişinin, bu arada ayağa kalkıp dinlenme odasında ara veren arkadaşlarıyla sohbet etmesi, ya da 30 dakikalık bir ara veren kişilerin dinlenme odasında Playstation oynaması bu kişilerin enerjisini yükseltir ve masa başına daha üretken bir zihinle geçmelerini sağlar. 8. Açık Ofis Planı Son araştırmalar, açık ofislerin çalışanlar adına daha ideal bir ortam olduğunu ortaya koyuyor. Açık ofis sisteminde doğal ışıktan yararlanmak rahat ve keyifli bir ortam tesis ederken, çalışanların motivasyonlarının da düşmesini önlüyor. Zira topluca çalışılan bir ortamda herkes kendi işini yaptığı için bir çalışan da arkadaşlarını görür ve kendi işine odaklanır. Yani kolektif bir çalışma gerçekleştiği algısı, açık ofis planıyla daha net bir şekilde belli olur. 9. Eğlenceli Aktiviteler Örneğin şirketteki çalışanların doğum günlerini kutlama rutinine sahip olursanız; bayram tatilleri öncesinde ya da cuma günü mesai bitimine doğru ufak bir parti düzenlerseniz çalışanlar hem sosyalleşir hem de dayanışma ortamı güçlenmiş olur. Bu bağlamda ofis dışı sosyal etkinlikler kadar ofis ortamında da topluca sosyalleşmeye önem verilmelidir. Buna ek olarak çalışanlarınızdan biri iyi bir performans gösterdiğinde bunu kutlamasını bilin. Takdir edilmemek kadar moral bozucu çok az şey vardır. Örneğin çalışanlarınızdan birinin hamile olduğunu, baba olacağını haber aldığınızda bunun kutlanmasını şirket kültürünün bir parçası haline getirin. Mutlaka okuyun İş Yerinizi Nasıl Eğlenceli ve Yaratıcı Bir Yer Haline Getirebilirsiniz? 10. Açık Kapı Politikası Bir şirkette yönetici ya da patron konumundaysanız çalışanlarınız size diledikleri zaman ulaşabilmelidir. Yani size bir şey danışmak istediklerinde sizi odanızda bulabilmelidirler. Açık kapı politikası da şirket içindeki hiyerarşinin yumuşamasına, şirketin menfaatleri adına herkesin payı olduğu algısına neden olur. Patron düzeyinden stajyer düzeyine kadar herkes şirket için en iyisini yapmaya çalıştığını hissederse dayanışmacı, üretken ve huzurlu bir ortamı oluşur. Mutlaka okuyun Açık Kapı Politikası Nedir ve Nasıl Uygulanır? 11. Saygı, Destek, İlgi Ofisin fiziki yönü kadar kimyasal boyutu da önem taşır. İş yerinde bazen ortam gerilebilir, stres seviyesi artabilir. Ancak her şeye rağmen saygı ortamı bozulmamalıdır. Çalışanlarınıza saygılı olur, onları dinlerseniz karşılıklı güven ilişkisi oluşur. Güvenin olduğu yerde de verimlilik üst düzeydedir. İyi bir iletişim kurmanın temelinde aktif dinleme bulunur. Çalışanlarınızı düşüncelerini dürüstçe söylemeleri konusunda teşvik edin. Yani iş yerinde herkes sözlerinin dinlendiğini hissetmeli. Bu sayede insanlar çalıştıkları işe daha çok bağlanır ve daha özverili çalışır. Buna ek olarak çalışanlarınızı kişisel olarak da tanımaya gayret edin. Onların dertlerini ve sevinçlerini paylaşın. Ailelerini, okudukları okulları, ilgi alanlarını, hobilerini, iş dışında yaptıkları şeyleri öğrenin. Çalışanlar mesleki boyuttan başka kişisel boyutta da tanınmaktan mutluluk duyarlar. Sonuç Dünya genelindeki en prestiji şirketlere baktığımız zaman bu şirketlerde çalışanların verimliliği, üretkenliği, yaratıcılığı ve mutluluğu için önemli yatırımlar yapıldığını görürsünüz. Yani ofise bir adet Playstation almakla halledilebilecek bir mesele değildir bu. Fakat her şeye rağmen ofisin fiziki ve ruhsal durumunu olumlu olarak geliştirecek adımlar atmanız halinde daha üretken bir ofise, daha mutlu çalışanlara ve dolayısıyla daha başarılı bir şirkete sahip olursunuz. Mutlaka okuyun Dünyanın En İyi Ofisleri Hiçbir iş mükemmel değildir ve muhakkak herkesin işiyle ilgili daha iyi olmasını isteyeceği noktalar vardır. Bazı kısımlarından şikayetçi olmak işinizde mutlu olmadığınız anlamına gelmeyebilir. Fakat aşağıdaki maddeler size tanıdık geliyorsa işinizde mutlu olmadığınızı söyleyebiliriz. Gelin mutluluktan önce biraz mutsuzluk üzerine konuşalım. … Yazımın devamını Harvard Business Review’a buradan giriş yaparak okuyabilirsiniz. Bundan böyle her ay HBR blog’da yazacağım yazıların ilkinde iş yerinde daha mutlu olmanın sırlarını paylaşıyorum. Keyifli okumalar. 🙂 “Başarıya, yalnızca mutlu olmakla ulaşılabilir.” İnsanların çoğunluğunun mutluluğun dış sebeplere bağlı olduğunu düşündüğünü belirtiyor Amerikalı ünlü yazar Shawn Achor. Yazara göre mutluluğumuzun %90ı, hayata dair bakış açımızdır. Dış etkenlerin buradaki etkisi çok düşüktür. Başarılı insanların mutluluk ile nasıl daha avantajlı duruma geçtiği konusunda bakış açısı veren “Mutluluk Avantajı” adlı kitabın yazarı olan Shawn Achor’un TEDx konuşmasını birlikte izleyelim; İlgili Yazılar Prof. Dr. Özgür Demirtaş Kimdir? Eğitimi, İşi ve İlham Veren Konuşması Başarı, Başarısızlık ve Çalışmayı Sürdürmek – Elizabeth Gilbert

daha iyi çalışmanın mutlu sırrı