divanı lügatit türk sav sagu koşuk örnekleri

Aynı zamanda ilk Türkçe - Arapça sözlük eser olma özelliği vardır. Türk tarihinde bilinen ilk sözlük bu eserdir. Sözcükleri atasözleri ve şiirler ile örneklemiş, süslemiştir. Aynı zamanda dil bilgisi kitabı olmuştur. Sagu, koşuk ve sav örnekleri vardır. Zenginleştirilmiş bir ansiklopedi olma özelliği de taşır. Ancak eserin içindeki koşuk, sagu gibi örnek şiir parçaları nazma da yer verildiğini göstermektedir. Sekiz bölümden oluşan eserde 7500 kelime ve Arapça karşılıklarıyla bunların kullanıldığı örnek cümle veya şiirler; sagu, koşuk ve sav örnekleri; dilbilgisi kuralları ve o devirdeki Türk boylarını gösteren bir koşuk- sagu - sav. şölen - koşuk - sagu. şölen - sav - destan. sagu - yuğ - koşuk. koşuk - sagu – destan. Türk lehçelerinin coğrafi dağılışını tespit ederek . Ahmet Yesevî'nin doğduğu ve en çok yaşadığı . sahanın lehçesini ve orada hâkim olan kültür akımlarını. anlamak gerekir. Bu konudaki araştırmalara göre Türkçe 7500 sözcüğün Arapça karşılığı verilirken, sav denilen âtasözleri, sagu denilen ağıtlar, koşuk denilen şiirler ve destan parçaları alınmıştır. Sav Destan. Sav; atasözü niteliğinde, az sözle çok şey anlatan, anlam yoğunluğu bulunan, özlü sözlerdir. Divân-ı Lügati't-Türk ’te pek çok sav vardır. Bugünkü atasözlerinin karşılıklarıdır. Uygur alfabesinde de atasözü olarak kullanılmıştır. [1] Örnek: Tag taga kavuşmaz, kişi kişige kavuşur. (Dağ dağa Site De Rencontre Pour Gitan Gratuit. Bu yazımızda Divan-i Lügatit Türk’ün ne olduğuna ve özelliklerinin neler olduğuna değineceğiz. Divânü Lûgati’t-Türk; 1072 tarihinde Bağdat’ta tamamlanarak Halife Ebülkasım Abdullah’a sunulan Kaşgarlı Mahmut’un kaleme aldığı Türkçe sözlüktür. Dlvânü Lûgati’t-Türk’te 7500’den fazla Türkçe kelimeye Arapça karşılıklar bulunmuş ve kaleme alınmıştır. Kaşgarlı Mahmut, çeşitli Türk lehçelerindeki kelimeleri harf sırasıyla ele almıştır. Divan-i Lügatit Türk eserinde ele alınan sözcükler manzum ve düz yazı örnekleri ile birlikte yazıldığı ansiklopedi niteliği taşır. Dil gibi zengin bir kültür öğesini açıkladığı için Türk kültürü açısından önemlidir. Bu eserin günümüzde tek örneği İstanbul, Fatih – Millet Kütüphanesinde bulunmaktadır. Bugüne kadar ulaşan bu örnek, eserin yazılışından 192 sene sonra Şamlı Mehmet adlı biri tarafından çoğaltılmış olanıdır. Bu eseri, Besim Atalay 1939 – 1941 yıllarında günümüz Türkçesine çevirmiştir. Kaşgarlı Mahmut’un en önemli özelliği ulusçu anlayışıdır. Bu anlayışını da eserine çok güzel yansıtmıştır. Eserin amacı; Türkçenin Arapça kadar yeterli ve gelişkin bir dil olduğunu ispat etmektir. DİVÂNÜ LUGÂTİT-TÜRK “Türk Dillerinin Sözlüğü” anlamına gelen bu eser, XI. yüzyılda 1073 yılında Bağdat’ta Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça karşısında yok olup gitmesini önlemek amacıyla yazılan eser, ansiklopedik ve etimolojik bir sözlük niteliğindedir. Kitabın metni Türkçe ve açıklamalar Arapçadır. 7500 Türkçe sözcüğün Arapça karşılıklarının yanı sıra Türkçenin gramer bilgisi, şive özellikleri de verilmiştir. Bu bakımdan Türk dilinin ilk sözlüğü, ilk gramer kitabı sayılır. Kitapta Türklerin tarihi ve yaşadıkları coğrafya hakkında ansiklopedik bilgiler de verilmiştir. Bu yönüyle eser bir ansiklopediye de benzer. İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait koşuk, sagu, sav, destan gibi ürünlerden bazı derlemeler yapılmış olması esere bir antoloji niteliği kazandırmıştır. Kaşgariı Mahmud’un 11. Yüzyılda Balasagun’u merkez alarak çizdiği Dünya haritası o dönem Türklerinin yaşadıkları bölgeleri ve dağılımlarını göstermesi bakımından oldukça ilginçtir. Divanü Lugat’it-Tûrk’ten “Ben Buhâra’nın sözüne güvenilir bir imamından, ayrıca Nişâburlu bir imamdan işittim, ikisi de senetlerle bildiriyorlardı ki Peygamberimiz, kıyamet alametleriyle ahir zaman fitnelerini ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkacağını bildirirken Türk dilini öğreniniz! Çünkü onların uzun sürecek saltanatları olacaktır.’buyurmuş. Bu hadis doğru ise Türk dilini öğrenmek vacip demektir. Eğer uydurma ise o zaman da akıl ve mantık bunu gerektirir.” Divan - I Lügat'it-Türk Özellikleri Konulu Yazı Divanı Lügat -it Türk Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır . Yazılmasının amacı Türkçenin Arapçadan daha üstün olduğunu göstermek içindir . Bu lügat 25 Ocak 1072 yılında yazılmaya başlanmış olup 10 Şubat 1074 yılında ise bitirilmiştir . Türk Dilinin çok önemli bir yere sahip olduğunu göstermek amacı ile yazmıştır Kaşgarlı Mahmut . Divan-ı Lügat-it Türk Arap alfabesi ile yazılmıştır ama içinde birçok Türkçe içeren bilgiler de yer almaktadır. Divan-ı Lügat-ıt Türkün içinde bir sürü atasözleri , deyimler , koşuklar bulunmaktadır . Arap dili de çok güzel bir dildir ama Türk dilinin de geniş anlamlar içerdiğini kanıtlamak amacı ile yazılmıştır . Kaşgarlı Mahmut Karahanlılar döneminde yaşamış bir bilim adamıdır . Divan-ı Lügat-ıt Türkün en önemli özelliği Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olmasıdır . En kapsamlı olan bir lügattır . Türk sözlüğün divanı anlamına gelir Divan-ı Lügat-ıt Türk . Bu lügatte Türklerin ilk haritasını da Kaşgarlı Mahmut çizmiştir . Bu lügatte 7500 kelime vardır . Kaşgarlı Mamut bu lügatte Türklerin özelliklerinden , yaşayış tarzlarından , gelenek , görenek ve örf ve adetlerinden bahsetmiştir . Türklerin ne kadar güzel bir millet olduğu hakkında da bilgi vermiştir . Bu yüzden bu lügat çok önemli bir yere sahiptir . Divan-ı Lügat'it Türk Hakkında Bilgi Veriniz . * Divan-ı Lügat'it Türk adlı eser on birinci yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmış bir eserdir . * Bu eser Kaşgarlı Mahmut tarafından Ebu'l Kasım Abdullah'a sunulmuştur . * Kaşgarlı Mahmut filolog , etnograf ve aynı zamanda haritacıdır . * Bu eser ansiklopedik bir sözlüktür . * Türkçe'nin Arapça'dan üstün olduğunu kanıtlamak için yazılmış olan bir eserdir . * Bu eser Türk dilinin ana eseridir . * Türkçemizin ilk dil bilgisi ve ilk sözlüğü olma özelliğini gösterir . * 7500 Türkçe kelimenin Arapça karşılığı verilmiştir . * Bu eser Arapça yazılmış Türkçe bir sözlüktür . * Kaşgarlı Mahmut bu eserinde Türkçe sözcüklerin karşılıklarını çeşitli örnekler ile vermiştir . * Bu eserde halk ürünlerinden olan sav, sagu, koşuk ve destan gibi örneklere rastlayabiliriz . * Türklerin örf ve adetleri , gelenek ve görenekleri hakkında bilgi veren bir eserdir . * Bu eserde bir Türk dünyası haritası yer alır . * Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügat'it Türk adlı bu eseri Alper Tunga Destanı'nda bahsedilmiştir . * Bu eserde Hakaniye lehçesi kullanılmıştır . * Bu eser Karahanlılar dönemine ait bir eserdir . İslamiyetin Kabulünden Önceki Türk Şiiri Özellikleri Türklerin kabul ettikleri en eski din Şamanizmdir. Şamanizm doğaya tapma, doğaüstü güçlere inanma temeline dayalı bir inanç sistemidir. Şamanizmde din adamlarına “kam ya da şaman” adı verilir. Türkler İslamiyetle tanıştıktan sonra da bu dinin özelliklerini, gelenek ve göreneklerini devam ettirmişler ve Anadolu’ya da taşımışlardır. Bütün Dünya edebiyatlarında olduğu gibi Türk edebiyatının doğuşu da dinle yakından ilgilidir. Bu nedenle ilk şiirler dini karakterler taşır ve ilk şairler din adamları yani şamanlardır. Bu dönemde şairlere verilen isimler Ozan, baksı, şaman, kamdır. Şiirler kopuz milli saz eşliğinde söylenmektedir. İslamiyet öncesi dönemde daha çok sözlü edebiyat ürünleri verilmiştir. Bunlar SAV Manzum olarak söylenen atasözleridir. SAGU Yuğ adı verilen törenlerde söylenen yas şiirleridir. Ölen kişinin ardından kahramanlıklarını, faziletlerini dile getirmek için söylenirdi. KOŞUK Toy ya da şölen adı verilen ziyafetlerde, sürgün avlarında söylenen şiirleridir. DESTAN Bir milleti derinden etkileyen savaş, kıtlık, afet gibi olayların etkisiyle söylenmiş uzun, manzum şiir şeklinde ürünlerdir. Kahramanlar olağanüstü özellikler taşır. Bilinen en eski Türk şairi “APRINÇUR TİGİN ve ÇUÇU” adlı şairleridir. KOŞUK Sığır törenleri ve şölenlerde kopuz eşliğinde söylenir. Yiğitlik aşk, tabiat konuları işlenmiştir. Heceyle söylenmiş, dörtlük nazım birimi kullanılmıştır. Koşuğun Halk edebiyatındaki karşılığı “koşma”; divan edebiyatındaki karşılığı “gazel” dir. ÖRNEK Öpkem kelip ogradım Aslanlayu kökredim Alplar başın togradım Emti meni kim tutar! Öfkem geldi fırladım Arslan gibi kükredim Yiğitler başını doğradım Şimdi beni kim tutar Etil suvi aka turur Kaya tübi kaka turur Balık telim baka turur Kölün takı küşenür İdil suyu akar durur Kaya dibini oyar durur Çok balıklar bakar durur Gölü bile taşırırlar SAGU Yuğ denilen ölüm törenlerinde yiğitlerin arkasından onların iyiliklerinin, kahramanlıklarının ve bu kişinin ölümünden duyulan üzüntünün dile getirildiği şiirlerdir. Divan-ı Lügatit Türk’teki “Alp Er Tunga” sagusu bu türün en bilinen örneğidir. Sagunun Halk edebiyatındaki karşılığı “ağıt”; Divan edebiyatındaki karşılığı “mersiye”dir. Yuğ törenleri Eski Türklerde önemli bir kişi öldüğünde ceseti bir çadıra konmakta ve ölen kişinin akrabaları kurbanlar keserek bu kurbanları çadırın önüne koyduktan sonra hep birlikte atlara biner, çadırın etrafında yedi defa dönerler ölüyü gömmek için uğurlu bir gün bekler, ölü gömüldükten sonra benzer törenler yapılarak kurbanlar kesilir, mezarın etrafında yedi kez dönülürdü. Gömülen kahramanların mezarı çevresine “balbal” denilen taşlar dikilirdi. Türkler arasında yazı yaygınlaşınca böyle taşlar üzerine kitabeler dikilmeye başlandı. “Köktürk Kitabeleri” bu işlevde dikilmiş yazılı balballardır. ÖRNEK Alp Er Tunga öldi mü? Issız ajun kaldı mu? Ödlek öçin aldı mu? Emdi yürek yırtılur. Alp Er Tunga öldü mü? Kötü dünya kaldı mı? Zaman öcünü aldı mı? Şimdi yürek yırtılır. Könglüm için örtedi Yitmiş yaşıg kartadı Kiçmiş ödik irtedi Tün kün keçip irtelür Gönlüm içten yandı Kaybolmuş yarayı kaktı Geçmiş günleri aradım Geceler günler geçse o yine aranır. KOŞUK VE SAGULARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Şiirlerin nazım birimi dörtlüktür. Kafiye dizisi genel olarak a-a-a-b düz uyak şeklindedir. Hepsi hece vezniyle söylenmiştir. Kafiye, yarım kafiyedir. Dil sade, öz Türkçedir. İslamiyetin Kabulünden Önceki Türk Şiiri Özellikleri İslamiyetin-Kabulünden-Önceki-Türk-Şiiri-Özellikleri-pdf

divanı lügatit türk sav sagu koşuk örnekleri